Enfes Tatlı: Kakaolu Güllaç Tarifi ile Ramazan Sofralarınızı Zenginleştirin!
- Criteria
Ramazan’ın vazgeçilmez tatlılarından biri olan güllaç, kakaolu güllaç tarifi ile bir başka boyut kazanıyor! İster Ramazan ayında, ister diğer özel günlerde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz kakaolu güllaç tarifi, tatlı severler için vazgeçilmez bir lezzet olma potansiyeline sahip. Nefis yemek tarifleri arasında sıklıkla yer alan bu enfes tatlı, hem geleneksel hem de modern lezzetleri bir araya getiriyor. Kakaolu muhallebili güllaç ya da kakaolu pudingli güllaç alternatifleri ile tatlıya farklı bir hava katabilir, dilerseniz kakaolu çilekli güllaç ile meyve lezzetini de bu tatlıya ekleyebilirsiniz. Gelin, bu eşsiz lezzetin malzemelerine ve yapılışına birlikte göz atalım!
Kakaolu Güllaç Malzemeleri
- 12 yaprak güllaç
- 2 su bardağı toz şeker
- 1 paket vanilya (isteğe göre 3 yemek kaşığı Gül suyu)
- 2,5 lt süt
- 1,5 su bardağı kırık ceviz
- 5-6 yemek kaşığı kako
- 1 çay bardağı rende çikolata
- Süslemek İçin: Toz antep fıstığı, nar taneleri
Kakaolu Güllaç Yapılışı
- Süt ve şekeri bir tencerede, serçe parmağınızın dayanabileceği sıcaklığa gelene kadar karıştırarak ısıtın.
- Vanilya ekleyip karıştırın ve ocaktan alın.
- Güllaç yapraklarını sıra ile bir tepsiye dizin ve üzerine hazırladığınız sütlü karışımdan kepçe ile dökün.
- 5 yaprak güllaç dizdikten sonra, üzerine kırık ceviz serpiştirin.
- Ceviz serpiştirdiğiniz güllaç yapraklarının üzerine kalan güllaç yapraklarını dizin ve kalan sütlü karışımı dökün.
- Tatlıyı bu şekilde bir süre dinlendirin.
- Ardından üzerine bolca rende çikolata ve kakao ekleyin.
- Toz antep fıstığı ile süsleyip, servis edebilirsiniz.
Kakaolu Güllaç Yapılış Videosu
Türk ve Dünya Mutfağında Kullanımı
Güllaç, Türk mutfağının Ramazan aylarının vazgeçilmez tatlılarından biridir. Geleneksel bir tat olan güllaç, kakaolu güllaç yapımı ile modern ve yenilikçi bir tat olarak da karşımıza çıkıyor. Dünya mutfağında da özellikle vegan ve sütsüz tatlı arayanlar için güllaç, öne çıkan bir alternatif olmaktadır.
Besin Değerleri ve Kalorisi
Güllaç, malzemelerine göre oldukça hafif bir tatlı olarak bilinir. Ancak eklenen şeker, süt ve kullanılan diğer malzemeler ile kalori değeri yükselebilir. Bir porsiyon kakaolu güllaç, içerdiği şeker, süt ve ceviz nedeniyle enerji veren bir tatlıdır. Ancak tam kesin bir kalori ve besin değeri belirlemek için kullanılan malzemelerin ölçülerinin ve markalarının bilinmesi gerekir. Daha sağlıklı bir alternatif için şekeri azaltabilir ve sütsüz bir versiyonunu deneyebilirsiniz.
| Besin Değeri | 100 gramda | 1 Porsiyon (190 g) | 100 gram için günlük % değer* |
|---|---|---|---|
| Kalori | 168 kcal | 319.2 kcal | % 8.4 |
| Karbonhidrat | 16.51 g | 31.0 g | % 5.5 |
| Lif | 1.8 g | 3.5 g | % 7.3 |
| Protein | 4.3 g | 8.3 g | % 8.7 |
| Yağ | 10.1 g | 19.2 g | % 15.5 |
| Kolesterol | 0.0 mg | 0.0 mg | % 0.0 |
| A Vitamini | 69.5 IU | 132.1 IU | % 1.4 |
| C Vitamini | 1.7 mg | 3.2 mg | % 2.9 |
| Potasyum | 230.1 mg | 437.1 mg | % 6.6 |
| Kalsiyum | 75.3 mg | 143.1 mg | % 7.5 |
| Demir | 0.9 mg | 1.8 mg | % 5.2 |
Güllaçın Tarihçesi , Güllaç Nasıl Bulundu?
Güllaç, özellikle Ramazan aylarında sofralarımızı süsleyen, geleneksel ve bir o kadar da nostaljik bir tatlımızdır. Ancak bu enfes lezzetin tarihçesi, modern Türk mutfağının çok daha ötesine, Osmanlı İmparatorluğu’na ve hatta daha da eskiye, İslam dünyasının ilk dönemlerine dayanır.
Güllaç kelimesi, “güllü aş” kelimelerinin zamanla birleşmesiyle oluşmuştur. Eski Türkçe’de “aş” yemek anlamına gelirken, “güllü” kelimesi, içeriğinde bulunan gül suyu ve gül yapraklarından gelir. Güllaç, günümüzde olduğu gibi Osmanlı döneminde de özellikle Ramazan aylarının vazgeçilmez tatlısıydı. Bu tatlı, oruç tutanların ihtiyaç duyduğu enerjiyi hızlı ve lezzetli bir şekilde almasını sağlamaktaydı.
Yapısı itibariyle ince yapraklardan oluşan güllaç, günümüz baklavasının atası olarak da kabul edilir. Aslında güllaç yaprakları, tarihte ilk defa Romalılar tarafından kullanılmıştır. Romalılar, bu ince hamur yapraklarını “lagana” adını verdikleri yemekte kullanmışlardır. Zamanla İslam dünyasına geçen bu yemek tarzı, farklı malzemeler ve tekniklerle zenginleştirilmiştir.
İslam dünyasında, ince yufka kullanılarak yapılan yemekler daha da popülerleşmiş ve Osmanlı mutfağına kadar gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray mutfağı, bu tür yemeklerde adeta bir uzmanlık geliştirmiş ve birçok değişik tatlı ve yemek türü bu ince yufkalar kullanılarak yaratılmıştır. İşte güllaç da, bu tarihi yolculuk sonunda Osmanlı mutfağında Ramazan ayının simgelerinden biri haline gelmiştir.
Türk mutfağında sıklıkla rastladığımız güllaç yaprakları, aslında şeker, su, mısır nişastası ve unun karıştırılmasıyla elde edilen bir hamurun, incecik açılmasıyla yapılmaktadır. Hamur, oldukça ince bir şekilde açıldıktan sonra, güneşte kurutulur. Oluşan bu kuru yapraklar, süt ile ıslatılarak yumuşatıldıktan sonra, aralarına ceviz, fındık veya fıstık gibi malzemelerle tatlandırılır. Sonuç olarak hafif, besleyici ve son derece lezzetli bir tatlı elde edilir.
Osmanlı’dan günümüze Ramazan’ın vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan güllaç, çeşitli meyve ve aromalarla da zenginleştirilerek farklılaştırılabilmektedir. Klasik güllaç dışında, son yıllarda kakaolu güllaç, çilekli güllaç gibi farklı versiyonları da oldukça popüler hale gelmiştir. Yaratıcılığınızı konuşturarak, bu tarihi tatlıyı kendi damak zevkinize uygun bir şekilde değiştirebilir ve geliştirebilirsiniz.
Bu tarihi ve kültürel bağlam, tatlımızın sadece damak zevkimizi değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi bir mirasımız olduğunu da gösteriyor. Tadını çıkarırken, bu tatlı lezzetin bize bırakılan bir miras olduğunu da anlamamızı sağlıyor.
