Cevizli Güllaç Tarifi: Ramazan’ın Vazgeçilmez Tatlısı

Cevizli güllaç tarifi ile iftar sofralarınızı şenlendirin! Ramazan ayının vazgeçilmezi güllaç, bu özel tarif ile sofralarınızda yerini alıyor. Cevizli güllaç, sadece Ramazan ayında değil, yıl boyunca özel günlerinizde de sofralarınızı tatlandıracak eşsiz bir lezzet. Bu yazımızda, nefis yemek tariflerinden cevizli güllaç yapımını adım adım anlatıyor, püf noktalarıyla birlikte sunuyoruz.

Cevizli Güllaç Malzemeleri

• 12 yaprak güllaç
• 2 su bardağı toz şeker
• 1 paket vanilya
• 3 yemek kaşığı Gül suyu (isteğe bağlı)
• 2,5 lt süt
• 1,5 su bardağı kırık ceviz
• Süslemek İçin: Toz antep fıstığı, Nar taneleri

Cevizli Güllaç Yapılışı

1. Süt ve şekeri orta ateşte ısıtın, ardından vanilya ekleyip karıştırın.
2. Bir kaba 1 güllaç yaprağı yerleştirin ve üzerine sütlü karışımı dökün.
3. Aynı işlemi 5 yaprak için tekrar edin.
4. 6 kat yaprağı koyduktan sonra üzerine kırık ceviz serpiştirin.
5. Geri kalan 6 yaprağı da aynı şekilde sütlü karışımla ıslatın.
6. Son olarak nar taneleri ve toz antep fıstığı ile süsleyin. 
7. Buzdolabında birkaç saat beklettikten sonra servis yapın.

Cevizli Güllaç Yapılış Videosu

Güllaç Tarihi ve Önemi

Güllaç, Türk mutfağının Ramazan ayı ile özdeşleşmiş tatlılarından biridir. Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kadar gelen ve sahurda hafifliği ile bilinen bu tatlı, günümüzde de Ramazan sofralarının vazgeçilmezlerinden biridir. Geleneksel olarak ceviz, fıstık gibi kuruyemişlerle zenginleştirilen güllaç yaprakları, sütle ıslatılarak, üzerine nar taneleri ve çeşitli süslemeler ile servis edilir. Güllaç, aynı zamanda bir yıl boyunca süren çalışmanın ve Ramazan ayının paylaşma, sevgi ve birlik içinde geçirilmesinin bir sembolü olarak kabul edilir. Güllaç yapraklarını hazırlamak zaman alsa da, günümüzde hazır güllaç yaprakları ile kolay ve hızlı bir şekilde tatlıyı yapmak mümkündür.

Bu tarif ve tarihi bilgiler ile siz de sofralarınıza Osmanlı’dan bu yana gelen bu eşsiz tatlıyı getirebilirsiniz. İyi Ramazanlar!

Türk ve Dünya Mutfağında Güllaç Kullanımı

Güllaç, özellikle Türk mutfağında kendine özgü bir yere sahiptir ve genel olarak Ramazan aylarında tüketilir. Hafif ve ferahlatıcı bir tatlı olan güllaç, özellikle sıcak yaz aylarında oruç tutanlar için ideal bir seçenektir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray mutfağında yer bulan güllaç, zamanla halk mutfağına da sızmayı başarmış ve geniş kitleler tarafından benimsenmiştir. Türk mutfak kültürünün yanı sıra, Balkanlar ve Orta Doğu mutfağında da güllaç benzeri tatlılar yer alır, ancak her bölge kendi damak zevkine uygun malzemeler ve tekniklerle tatlıyı kendi kültürüne adapte etmiştir.

Güllaç yaprakları, sadece güllaç tatlısında değil, aynı zamanda baklava yapımında da kullanılabilecek bir alternatiftir. Türk mutfağında, güllaç yaprakları bazen geleneksel baklava yapraklarının yerine kullanılarak, daha hafif ve farklı bir tat profili elde edilmektedir.

Dünya mutfağına baktığımızda, benzer tatlılar ve tekniklerle karşılaşmak mümkündür. Örneğin, Orta Doğu mutfağındaki bazı tatlılar da benzer şekilde yaprak hamuru ve şerbetli tatlı tekniklerini kullanır. Fakat güllaç, özellikle yapraklarının inceliği ve kullanılan süt bazlı ıslatma tekniği ile diğer tatlılardan ayrılır.

Yunan mutfağında bulunan “galaktoboureko” tatlısı, süt ve yaprak hamuru kullanımı açısından güllaç ile benzerlik gösterse de aralarında farklar bulunur. Galaktoboureko, kremalı bir dolgu ve şerbet kullanılarak yapılırken, güllaç genellikle ceviz ve süt ile hazırlanır.

Güllaç, Hindistan cevizli, fıstıklı veya cevizli gibi farklı malzeme seçenekleriyle de zenginleştirilerek, farklı damak zevklerine uyum sağlayabilen geniş bir tatlı yelpazesi sunar. Türk ve dünya mutfaklarının bu esnek ve çok yönlü tatlısı, geleneksel bir lezzet olmanın yanı sıra modern tatlı anlayışıyla da buluşarak farklı varyasyonları ile sofraları süslüyor.